Son bir kaç yıldır dünyayı saran ve 2012’de olabildiğince ağır hissedilecek ekonomik kriz gene en çok emeğini satarak geçinen kesimleri ve kadınları etkiliyor, etkileyecek. Büyük kapitalist tekellerin sınırsız kâr arzusu ekonomik krizleri kaçınılmaz kılıyor. Elbette ki bu krizlerin faturası yine kadına ve emekçilere kesiliyor. İşten çıkarılmalar, işsizler ordusunun gittikçe artması, yoksulluk sınırının daha aşağıya çekilmesi, açık ve gizli açlığın böylesine teknikle donanmış ve modern bir dünyada hâlâ can alması, gene en çok kadının ve “anne” lerin yüreğini yakıyor. Krizden ilk önce kadın meslekleri etkileniyor. Çünkü kapitalist efendiler, kadınların yoğun olarak çalıştığı meslek gruplarını hedef alıyorlar. İşten çıkarılan kadınlar, bu yemezmişcesine bir de işten çıkartılan erkeğin sorunlarını yüklenmek zorunda kalıyorlar ve bu bir kadermişcesine yükleniyor kadının sırtına. Dünyanın dört bir yanında haksız savaşlar anneleri, kadınları acılara boğmaya devam ediyor. Kürdistan kirli bir savaşta oğullarını, kızlarını toprağa verirken analar, bacılar, eşler bin yıllık bir acıyı yükleniyorlar özgür bir yaşam için. Bir çok arap ülkesinde iktidarlar el değiştirirken Irak’ ta, Afganistan’ da, Güney ve Orta Amerika’nın bir çok ülkesinde kadınlar bölgesel savaşlara kurban doğuruyorlar. Bütün bu toz duman içerisinde kadınlar, sırf kadın olmaktan dolayı uğradıkları baskılara, ikinci sınıf insan muamelesine, horlanmaya, aşağılanmaya karşı mücadele etmekten geri durmuyorlar. Dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde kadınlar “eşit” bir yaşam için cinsdaşlarıyla dayanışarak çalışmalarını sürdürüyorlar. Herşeye rağmen kadın olmanın bilinçli duruşunu gün be gün yaşamda çoğaltıyorlar. Çünkü varlığının farkında olmakla başlıyor mücadele… Komjin işte bu bilinçle yıllardır kadın çalışmalarında yerini aldı. Bütün olumsuzluklara, ters esen rüzgarlara rağmen sürüklenmedi. Kararlı, tutarlı bir duruşla, diğer kadın örgütleri ile dayanışma içerisinde ayakta kalmayı, Kürt kadınları için bir güvenli buluşma ve dayanışma yeri olmayı başardı. Bundan sonra da bu bilinçle çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir. Ve her 8 Mart hem dünya, hem de Kürt kadınları için, çalışmalarımızda bir sembol, bir ışık, bir dayanışma ve başarma günü olmaya devam edecektir…. -Yaşasın 8 Mart! -Yaşasın kadın dayanışması! -Yaşasın barış ve eşitlik! -Yaşasın Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesi! -Yaşasın KOMJIN! |