EPÖZDEMİR: HAK-PAR KÜRDLER İÇİN MİLLİ BİR SEÇENEKTİR

Yaklaşık okuma süresi: 5 dakika

Yoğun bir katılımla 12.12.2021 Pazar günü  Özgürlük Yolu Vakfı Konferans salonunda toplanan HAK-PAR Diyarbakır İl Kongresi, yeni yönetimini seçti. Tek liste ile gidilen seçimlerde HAK-PAR Diyarbakır İl Başkanlığı’na Vasıf Kahraman seçildi.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Diyarbakır İl Başkanı Berrin Eren, tüm misafir ve partilileri selamlayarak kısa bir konuşma yaptı ve yeni seçilecek yönetime başarılar diledi. Konuşmasında Diyarbakır il örgütünün çalışmalarına değinen Berrin Eren, kendi yönetim döneminde pandemi salgınından dolayı yeterli bir çalışma yapamadıklarını dile getirdi.

Ardından Divan heyetinin seçimi yapıldı. Buna göre, Divan Başkanlığı’na Menaf Kıran, Katip üyeliklerine ise Sevgi Çelik ve Heval Temel Yılmaz seçildi.

Kürsüye konuşma yapmak üzere davet edilen Genel Başkanımız Latif Epözdemir partililere ve misafirlere hitaben bir konuşma yaptı. Genel başkan konuşmasında bir çok konuya değinerek bir  dizi değerlendirmelerde bulundu.

Epözdemir konuşmasına başlamadan önce pandemi döneminde hayatını kaybeden parti yöneticilerimiz İhsan Durak ve Turan Marangoz’u anarak onlara bağlılıklarını dile getirdi.

Genel Başkan konuşmasında “Kürtlerin hak ve özgürlük mücadelesinin başarıya ulaşması ve bir sonuç elde etmesi tek başına siyasal bir hareketin gücünü aşan bir konudur. Bu çerçevede bir çok siyasi hareketin birlikteliğine ihtiyaç olduğu  açıktır. Partimiz bu konuda gerekli fedakarlıkları göstermeye hazırdır. Kürt halkının ulusal demokratik haklarını, milli bir program çerçevesinde Kürtlerin özgürlüğünü savunan diğer siyasi partiler ve hareketlerle kardeşlik temelinde dayanışmaya, işbirliğine, güç birliğine ve birlikte çalışmaya hazırdır. HAK-PAR bugüne kadar ve bugünden sonra da milli ve demokratik çizgisini ısrarla sürdürmeye devam edecektir” dedi.

Öte yandan CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun son günlerde kamuoyuna açıkladığı “Helalleşelim” çıkışına da bir cevap veren Epözdemir, “Tamam buyrun gelin helalleşelim, biz buna dünden hazırız  ancak helalleşme söylemleriniz slogan düzeyinde kalmamalı adım atmalısınız. Mesela gizli arşiv belgelerinin açılması için önerge veriniz parlamentoda, Kürt ulusal önderlerinin mezar yerlerini ortaya çıkarıp ailelerine teslim edin, faili meçhul olayların ortaya çıkarılması için mecliste bir komisyon kurun, Kürt yerleşim yerlerinin Kürtçe isimlerini yasaklayan kanun hükmündeki kararnamenin geri alınması için girişimde bulunun ve baskı yapın.

“Türkiye’de geçmişle hesaplaşma olacaksa geçmişteki sayfaları tek tek açarak gerçeklerle yüzleşmelidir. Ermeni tehciri, Koçgiri hareketi, Zilan ve Dersim katliamı, 6-7 Eylül olayları, Alevilere yönelik Sivas, Maraş ve Çorum olayları ve Roboski katliamı aydınlatılmalı ve mağdur olan kesimlerden devlet adına özür dilenmeli.

“Gerek sömürgecilerin gerek son 40 yılda yaşanan silahlı mücadelenin toplumumuz üzerinde yaratmış olduğu tahribatlar maalesef biz Kürtleri aidiyetleriden ve ulusal değerlerinden uzaklaştırdığını üzülerek görmekteyiz. Tabi bu bir tercih değildi. Ancak sömürgeci güçlerin ve silahlı şiddetin böyle bir tablonun oluşmasında önemli bir rol oynadığı gerçeği görmezden gelinemez. Partimiz HAK-PAR tahrip edilmiş olan bu milli aidiyeti onarmayı ve toplumumuza yeniden kazandırmayı mili, ulusal ve önemli bir görev olarak tanımlar. Bu konuda bizim dışımızda yapılacak olan her türlü çalışmayı destekler, dayanışır ve işbirliği yapar.

“Partimizin diğer önemli bir milli görevi de şudur; HAK-PAR’ı var eden anlayış şiddet dışı bir anlayıştır. Dolayısıyla bu alanda varlık gösteren kendisini ifade etmek isteyen ulusal ve demokratik değerlere bağlı her bireyin evidir.

” Öte yandan son dönemlerde Kürdistan ve tarihi ile alakalı konuları dile getirdikleri için  bilim yuvası olması gereken üniversitelerdeki akademisyenlere yönelik tavır almak, işlerine son vermek onlar hakkında davalar açmak ne demek? Bu nasıl bir iş? Bir bilim yuvasında nasıl böyle şeyler hala olabilir. Bu uygulamaları kınıyor ve bu kurumları da Kürtlere ve onların milli değerlerine saygılı olmaya çağırıyorum.

“HAK-PAR şunu çok iyi biliyor ki, bugün Türkiye’de yaklaşık 30 milyona yakın Kürt nüfus var. Bu nüfusun yaklaşık 12-13 milyonu seçmendir. Kürt seçmeni Türk siyasi hayatında bu varlığıyla önemli bir rol oynamakta. Türk siyaseti Kürt halkını, seçmenlerini ve siyasetçilerini tek tek veya ayrı ayrı kendisi için her seçim döneminde bir aktör olarak görüyor ve görmeye devam ediyor. Kürtlere aktör gözüyle bakılıyor. Seçimden seçime biçilen bu rol, seçimler bittiğinde de bitmiş oluyor. Ancak bu gerici bir anlayıştır. Gerçeği yansıtmamaktadır. Kürtler bugün Türkiye siyasi yelpazesinde aktör değil faktördürler. Bu gerçeğin görülmesi gerekir. Kürtler bugün Türkiye siyasi arenasında oyun kurup oyun bozabilen potansiyele sahip bir millettir. Halkımız var olan bu potansiyelini Türk siyasi arenasında sistem ve düzen yanlısı partilere harcayarak heba etmemeli. Aksine bu potansiyeli kendi ulusal ve demokratik haklarını elde etmek ve bunları kazandıracak siyasi partiler için tüketmelidir. Her bir Kürdün, kendisine statü istemeyen, özgürlüğünü sağlamayı programına almamış olan siyasi bir parti veya kuruluşla temasının olmaması lazım.

“HAK-PAR Kürt halkına statü isteyen ve federasyon modelini savunan yegane adrestir. Tüm ulusal ve demokratik hakları  hayata geçirmeyi milli bir görev olarak saymakla birlikte her Kürt bireyini partiye destek vermeye sahip çıkmaya davet ediyoruz. Gelin hep birlikte partimizi büyütelim ve güçlendirelim. Size hiç bir statü talebi olmayan veya sizden olmayan hiç bir partiye destek vermeyin. Aksine size statü talep eden milli değerler ile var olan ve sizden olan kendi partiniz HAK-PAR’a oy verin. Güçlü olduğumuz zaman kimsenin bizi durdurmaya veya milli değerlerimizden uzaklaştırmaya gücü yetmeyecektir.

Epözdemir son olarak, Türkiye’de Kürt sorununun çözümünü bir kuşak daha öteleyerek torunlarımızı da bu cenderenin içerisinde bırakmayalım. Türkleri ikna edecek, rızasını sağlayacak Kürtleri de tatmin ve memnun edecek bir ortak akılda neden buluşmayalım. Bu Kürtler ve Türkler için en makul ve en yararlı çözüm olacaktır.

“Partimiz HAK-PAR herhangi bir siyasi yapıya eklemlenmiyor ve karşıtlık siyaseti de gütmüyor. Türkiye’deki kutuplaşmaları tasvip etmiyoruz. Yayılmacı ve askeri politikalar kimseye yarar sağlamaz. Bu nedenle Türkiye siyaseti Kürt karşıtlığını derhal terk etmeli ve Kürtlerle oturup diyalog yoluyla sorunlarının çözülmesi için gerekli görüşmeleri başlatmalı. Bu siyaset Türkiye’de herkesimin yararına olacağı açıktır.

Kongre, üye ve konukların konuşmalarıyla  devam etti.

Eski HAK-PAR Genel Başkanı Refik Karakoç, konuşmasında birlik vurgusu yaparak, tüm kesimlerin mutlaka bir araya gelmenin yollarını bulmaları gerektiğini söyledi.

Av. İbrahim Güçlü ise konuşmasında, HAK-PAR’ın milli çizgide büyüyüp gelişmesi için yeni yol ve yöntemler geliştirmesi gerektiğini dile getirdi.

Azadi Hareketi Sekreteri Metin Pîranî Kürtçe yaptığı konuşmasında milli hareketlerin bir blok oluşturması gerekliliği üzerinde durdu.

Kürt aydını Ali Öncü, Türkiye’de Kürtlerin milli ve Kürdistani bir siyasi temsiliyetinin olmadığını ifade ederek, “Birlik sorunu evet var. Ailemde bile bir çok siyasi farklı eğilime ve harekete sempati duyulmaktadır. Bir de her önüne gelen parti kuruyor bu durum da bizim dinamiklerimizi parçalamakta ve birlik sorununu daha da büyütmektedir. Bu sorunu aşmanın yolu açık, gelin ulusal bir platform inşa edelim tüm hareketler bu platformda yer alsınlar” dedi.

Üyemiz, eski HAK-PAR yöneticisi Düzgün Kaplan da yaptığı konuşmasında, “Bizim sorunumuz birlik sorunu değil, HAK-PAR bugünün en doğru siyasi hareketidir. Buyrun gelin partimizde yerimizi alalım. Kürtlerin milli davasını sürdürecek hareket biziz. Olanaklarımız sınırlı bu yüzden bu kısıtlı imkanlarımızı çok iyi kullanmak durumundayız. Partimiz yakın zamanda büyük kongreye gidecek kongreye birlik ve dayanışma halinde gitmemiz gerekir” diye konuştu.

Konuşmaların ardından, partimizde uzun süre görev yapmış, fedakarlıkları ve  sadakatleri ile bağlılık göstermiş  değerli büyüklerimiz;  Hasan Barak, Reşat Tunç, Selahaddin Yalçın, Vasıf Kahraman ve Gıyaseddin Demirtaş’a Genel Başkanımız Latif Epözdemir tarafından birer vefa plaketi verildi.

Kongreye, KDP Temsilcisi Mela Arif, Tevger Temsilcileri Yusuf Aydın ve Mehmet Canbay, PAK Temsilcisi Mehmet Bilen, AZADÎ Hareketi adına Metin Pirani, HDP Temsicileri Gülistan Atasoy Tekdemir, Zeyyad Ceylan ve Diyarbakır İl Yöneticileri, PÊLKURD Temsilcisi Fuat Önen, Haluk Gökal ve Can Gülşenoğlu, PSK Temsilcisi Cahit Alver, CHP Temsilcisi Recep Yavuz, DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen ile akademisyen Hifzullah Kutum katıldı.

Kongreye çok sayıda tebrik mesajları geldi ve bu mesajlar divan tarafından kongre salonunda okundu.

Mali ve çalışma raporlarının okunması ve ibrası ardından seçimlere geçildi.

Öte yandan partili kadın üyelerimiz şair Med Reşîyan ve Zelal Kıran kongrede kitaplarını imzaladılar. HAK-PAR BASIN BÜROSU