“ Yurtsever demokratik güçlerin birliği için el ele verelim.”

Hak-Par Parti Meclisi 7-8 Şubat 2015 tarihinde Diyarbakır’da toplanarak gündemindeki konuları görüştü ve aşağıdaki bildiriyi kamuoyu ile paylaşmayı kararlaştırdı.

KAMUOYUNA

Yeniden şekillenen Ortadoğu’da, Kürt halkının aleyhine oluşturulan statüko parçalanırken,   Güney ve Batı Kürdistan’da sömürgeci devletlerin çökmesinin ardından; özgürlüğünü inşa eden kardeşlerimiz bu kez DAİŞ çetelerin saldırıları ile yüz yüze kaldılar.

Dünyanın her yanındaki Kürdistanlıların ve uluslararası kamuoyunun desteğini de arkasına alan Güney Kürdistan Hükümeti, Kürdistan’a saldıranİŞİD çetelerine gerekli cevabı verdi. Aynı şekilde Batı Kürdistan’ın Kobani kentinde de topraklarını savunan kardeşlerinin yardımına koştu.

Kobani kenti de destansı bir direnişin ardından; Pêşmergenin yardımı ve uluslararası dayanışma ile İŞİD işgalinden kurtarıldı. Bu gün hala tehlike devem ediyor olsa da Kürtler bu acılı süreçten dayanışmalarını güçlendirerek çıktılar.

HAKPAR Kobanî’de olduğu gibi, Kürt güçleri arasında ulusal çıkarları esas alan dayanışma ve iş birliğinin geliştirilmesini dilemektedir.

Türkiye’de de Kürt halkının geleceğini ilgilendiren önemli bir süreç yaşanmaktadır.

İki yıldır “Çözüm Süreci” adı altında sahneye konan ve ciddi bir kamuoyu desteği bulan projeden henüz somut bir sonuç ortaya çıkmış değildir. Biz başından beri şiddetin çözüm olmadığını, çatışmaların bitmesini ve giderek silahlı mücadelenin sonlandırılmasını, Kürt sorununun diyalogla, barışçıl demokratik yollarla çözümü için kanalların açılmasını savunduk ve bu alanda atılan adımları olumlu bularak destekledik.

Ancak ulusal bir sorun olan Kürt sorununun çözümüne yönelik ne Hükümet cesur, güven verici ve ciddi adımlar atıyor, ne de PKK silahlı mücadeleyi sonlandıracağına dair somut bir tutum içine giriyor.

Zaman zaman umut yaratan söylemler olsa da, kısa sürede provokasyonlarla ortam terörize ediliyor, yeniden savaş ve çatışma tehditleri havada uçuşuyor.

HAKPAR olarak Kürt sorununun çözümünün ancak Kürt halkının gasp edilen hak ve özgürlüklerinin iadesi ile mümkün olduğunu, bunun da Kürt ve Türk halklarının eşitliğinden geçtiğini, adil ve nihai çözümün Federal yapılanma ile mümkün olabileceğini bir kez daha vurguluyoruz.

Kürdistan’da, son zamanlarda giderek tırmanan yol kesme, adam kaçırma, kepenk kapattırma, iş araçlarını, iş makinelerini yakma, Kürdistan pazarını istikrarsızlaştıracak gerilim ve şiddet politikalarının Kürtlerin özgürlük mücadelesine zarar veren, onu daraltan bir gelişme olduğuna vurgu yapanParti Meclisimiz, ulusal demokratik mücadelenin başarısının ancak tüm sınıf ve tabakaların desteğinin alınmasıyla mümkün olabileceğinin, gelinen aşamada silahlı mücadelenin, Kürt mücadelesinin zeminin genişlemesi ve başarısı önünde ciddi bir engele dönüştüğünün altını çizer.

Biz HAK-PAR olarak silahlı mücadelenin sonlandırılmasını, Kürt hareketinin çoğulculaşarak, uygar demokratik ilişkiler zeminine oturmasını önemsiyor ve destekliyoruz.

Öte yandan Türkiye’de Başkanlık sistemi tartışmamaları yeniden ön sıralara çıkmış bulunmaktadır. HAKPAR çok uluslu, çok kültürlü bir ülkede “tek devlet, tek dil, tek ulus, tek bayrak” anlayışı üzerine bina edilmiş üniter devlet yapılanmasına dokunulmaksızın sadece güçlü bir başkan ile sorunların çözümünü mümkün görmemektedir.

ABD örnek gösterilerek yapılan tartışmalarda, nedense ABD’de başkanlık sisteminin, kendi parlamentoları olan 51 devletin/eyaletin birliğinden oluştuğu olgusu göz ardı edilmektedir.

Biz Türkiye’nin eşitlik, özgürlük ve demokrasi temelinde yeniden yapılanmasını, Kürtlerin kolektif haklarının tanınmasını, Kürt halkının kendi ulusal iradesi ile kendini yönetebilecek koşulların sağlanmasını içermeyen; federal bir yapılanma ile beraber tartışılmayan bir sistemin; adı“başkanlık”,”yarı başkanlık” yada adı her ne olursa olsun, anlamlı olmayacağını vurguluyoruz. .

Türkiye Haziran 2015 tarihinde bir kez daha sandık başına gidecektir. Parti Meclisimiz Türkiye’de 81 ilde seçimlere katılma kararı almış, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan en geniş kesimlerle güç ve eylem birliği içende olmayı hedeflemiştir.

Görünen o ki, Kürt siyasetçileri/partileri bu seçimde de pek çok zorlukla baş etmek, adil olmayan koşullarda siyaset yapmak zorunda kalacaklardır.

Kürt yurtseverleri, sömürgeci zihniyetin, kendilerini legal siyasetten dışlamayı hedefleyen mevcut yasal mevzuat ve yüzde onluk barajın yanı sıra, çeşitli sömürgeci, entegrasyoncu tuzaklarla da baş etmek zorunda kalacaklardır.

Kürdistan’da Kürtler adına siyaset yapan ve seçimlere katılma hakkı elde edebilmiş partilerden biri olan HAK-PAR, seçim sürecini farklı kulvarlarda siyaset yapan Kürt yurtsever parti ve hareketleri için, eylem ve etkinlikler içinde yakınlaşma zemini olarak görmekte, yurtsever ve demokratik güçleri doğru bir siyasi eksende el ele vermeye çağırmaktadır.

HAK-PAR haziran seçimlerini, Kürt halkının, Alevilerin, emekçilerin hak ve özgürlük taleplerini dillendirecek, sömürgeci rejimin tuzaklarını deşifre eden, güçlü bir ulusal demokratik seçeneğin yaratılmasına hizmet edecek bir süreç olarak değerlendirecektir. 09.02.2015